Zekat, İslam dininin temel şartlarından biri olarak, müslümanların mal varlığının belirli bir kısmını ihtiyaç sahiplerine verme yükümlülüğüdür. Ancak birçok müslüman, zekatın ne zaman verilmesi gerektiği konusunda tereddüt yaşamaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı, zekat vermenin zamanı ve şartları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bu yazıda, zekatın ne zaman verilmesi gerektiği, hangi durumlarda ve nasıl zekat hesaplanacağı ile ilgili detaylı bilgileri inceleyeceğiz.
Zekat, Müslümanların her yıl kural olarak belirli bir zaman diliminde verilmesi gereken bir ibadet durumundadır. Genelde zekatın verilme zamanı, Hicri takvimde yer alan Ramazan ayı içerisinde gerçekleştirilmektedir. Ancak, zekatın verilmesi için belirli bir tarih yoktur; belirlenen dilim içinde her müslümanın kendi mal varlığına göre hesap yaparak zekatını vermesi gerekmektedir.
Zekat, piyasada mevcut olan malların her yıl, belirli bir oranda hesaplanarak verilmesini gerektirir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre, bir müslümanın hesapladığı zekat miktarı, malın üzerinden bir yıl geçtiğinde, o yılın sona ermesi ile birlikte zekatını vermesi gerektiği anlamına gelmektedir. Yani, malını dönem dönem analiz eden bir müslüman, biriktirdikçe biriktirdiği mal varlığının zekatını belirli aralıklarla vermelidir.
Zekat hesaplaması, müslümanlar için oldukça önemli bir konudur. Zekat, genellikle bireylerin maddi değerleri üzerinden belirlenir. Diyanet’e göre, kişinin yıllık geliri, altın, gümüş, nakit paralar ve ticari mallarının toplamı üzerinden %2,5 oranında hesape alınmaktadır. Tüm müslümanların her yıl bu hesaplamayı yaparak, tasarruflarından zekat vermesi, İslamın maddi yardım anlayışı açısından büyük bir önem taşır.
Bunların dışında tarımsal ürünler ve hayvanlar gibi varlıklar için ayrı hesaplama yöntemleri bulunmaktadır. Örneğin, tarım ürünleri için alınan zekat miktarı, her yıl ürünlerin miktarına göre hesaplanır. Hayvanların zekat oranı ise cinslerine göre farklılık gösterir; koyun, sığır ya da develer için ayrı bir oran belirlenmiştir. Diyanet, bu tür varlıkları bulunan kişilerin de zekat hesaplaması yaparak, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmalarını teşvik etmektedir.
Zekat, yalnızca maddi yardım değil, aynı zamanda bir manevi görevdir. Kişi, zekat verirken niyet etmelidir. Niyet, ibadetin yerine getirilmesi açısından oldukça önemli bir unsurdur. Müslümanlar, zekat verirken sadece maddi bir yükümlülüğü yerine getirmekle kalmayacak, aynı zamanda manevi bir tatmin de yaşayacaklardır.
Zekatın en büyük amacı; toplumdaki sosyal adaleti sağlamak, yoksul ve muhtaç bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak ve toplumda dayanışmayı artırmaktır. Diyanet, bu anlamda zekatın verilmesi gerektiğini ve bu ibadetin anlamını tüm müslümanlara hatırlatmakta ve bunun toplum üzerindeki olumlu etkilerini sıklıkla vurgulamaktadır. Dolayısıyla, yazının başlangıcında da belirttiğimiz gibi, zekat vermenin belirli bir zamanı yoktur, sadece yıl içerisinde hesaplamalar yapılmalı ve zekat borcu ödenmelidir.
Sonuç olarak, zekatın verilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bireylerin manevi anlamda kendilerini iyi hissetmelerine de yol açar. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklamaları doğrultusunda, her müslümanın bu dini yükümlülüğünü yerine getirmesi teşvik edilmektedir. Zekat vermenin en doğru yolu, yıl içerisinde mal varlığı analizleri yaparak, belirli dönemlerde bu ibadeti gerçekleştirmektir. Böylece, toplumdaki ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmış olursunuz.