Amerika Birleşik Devletleri’nin 45. Başkanı Donald Trump, göreve geldiği ilk 100 günde pek çok önemli icraata imza attı. Bu dönemde ekonomi, sağlık, ulusal güvenlik ve dış politika gibi birçok alanda değişiklikler yaşandı. Trump, başkanlık görevi süresince uygulamaya koyduğu politikalarla hem destekçileri hem de muhalifleri tarafından yakından takip edildi. İşte Trump’ın ilk 100 gününde attığı bazı önemli adımlar ve bu adımların etkileri.
Trump’ın ekonomi politikaları, başkanlık dönemi boyunca en çok tartışılan konulardan biri oldu. Göreve başlamasının hemen ardından, vergi reformu üzerinde çalışmaya başladı. 2017 yılında hayata geçen vergi indirimi paketi ile hem bireysel hem de kurumsal vergi oranlarının düşürülmesi hedeflendi. Bu indirimlerin, Amerikan ekonomisinin büyümesine katkı sağlaması bekleniyordu. Ayrıca, öncelikli olarak hedeflediği sektörler arasında üretim ve istihdam yaratma konuları önemli yer tutuyordu. Özellikle, ülkenin sanayi kesimine yönelik desteklerin arttırılması gerektiğini savunarak, 'Amerika’yı yeniden büyütme' vaadini gündeme taşıdı.
Buna ek olarak, Trump, ABD’nin dış ticaretinde önemli değişiklikler yapmak adına bazı ticaret anlaşmalarını gözden geçirdi. “Kötü anlaşmaları” sona erdirme ve yeni, daha faydalı anlaşmalar imzalama sözü verdi. Özellikle Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ve Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) gibi anlaşmalar üzerinde durarak, Amerikan işgücünü korumayı hedefledi. Bu uygulamalar, hem yerel sanayi hem de iş gücü üzerinde derin etkiler yarattı.
Trump, sağlık reformu konusunda da önemli vaatlerde bulundu. Obamacare olarak bilinen sağlık sisteminin yerine alternatif bir sistem geliştirmek amacıyla bazı adımlar attı. Ancak, sağlık reformu konusunda yaşanan tartışmalar ve ciddi muhalefet, bu süreçte Trump’ın elini zorladı. İlk başta hızla ilerlemesi beklenen reform çalışmaları, özellikle Kongre'de karşılaştığı zorluklar nedeniyle beklenen sonuçlara ulaşamadı. Trump, yine de hükümetin sağlık giderlerini azaltma hedefiyle sağlık sigortası konusunda bazı düzenlemeler yapmaya devam etti.
Bunun yanı sıra, ulusal güvenlik konusunu da ön plana çıkararak, terörle mücadele ve sınır güvenliği politikalarını yeniden gözden geçirdi. Meksika sınırına yapmayı planladığı duvar projesi, göreve geldiği günden itibaren en çok tartışılan konulardan biri oldu. Bu proje için gerekli bütçenin onaylanması amacıyla Kongre ile müzakereler yürütüldü. Ayrıca, göçmen politikalarında sertleştirmeler yaparak, ülkede yasadışı göç sorununu çözmeyi hedefledi.
Trump’ın ilk 100 günde attığı bu adımlar, hem destekçilerinin hem de eleştirmenlerinin dikkatini çekti. Kimi kesimler bu adımları güçlü bir liderlik örneği olarak değerlendirirken, diğerleri ise bu politikaların uzun vadedeki olumsuz etkilerinden endişe duydu. Ülke içindeki politik tartışmalar, Trump’ın liderliğinin temel dinamiklerini şekillendirdi ve halka open değişikliklere dair bir beklenti yarattı.
İlk döneminin sonunda, Trump’ın icraatları yalnızca ekonomik ve güvenlik alanlarıyla sınırlı kalmadı. Eğitim ve çevre politikalarında da bazı düzenlemeler yapıldı. Örneğin, eğitimdeki standartların düşürülmesi ve çevre düzenlemesi konularında da eleştirel adımlar atıldı. Bu durum, çevreci gruplardan ve eğitimcilerden gelen tepkileri artırdı. Ancak, Trump’ın söz verdiği seçim vaatleri ve o vaatlerin halk üzerindeki etkisi, özellikle 2020 seçimlerine giden yolda büyük önem taşıdı.
Nihayetinde, Donald Trump’ın ilk 100 günde gerçekleştirdiği politika değişiklikleri ve icraatlar, hem iç hem de dış politikada geniş yankılar uyandırarak kamuoyunun gündemini meşgul etti. Bu dönem, Trump’ın başkanlık sürecindeki liderlik stilini ve yaklaşımını anlamak açısından kritik bir zaman dilimi olarak kaydedildi. Farklı kesimlerden gelen eleştiriler, Trump’ın adapte olması gereken zorluklar olarak belirdi. Zaman ilerledikçe ve belirli stratejilerin uygulanması daha somut hale geldikçe, Trump’ın bu ilk adımları tarihsel bir perspektifle gözden geçirilecektir.