Günümüz yaşamında, birçok insanın sıkça yaşadığı bir durum var: Odaya girdiğimizde neden unuttuğumuz şeyler hakkında meraklanmak. Bazılarımız, özellikle yaş ilerledikçe bu durumu sıkça tecrübe etmekte. Kapıyı geçtikten sonra aklımızdaki düşünceleri kaybedebilmek, zihnimizdeki karmaşayı daha da artırabiliyor. Ancak bu durumun ardında yatan bilimsel nedenler, pek çok kişi için ilginç ve eğitici olma potansiyeli taşıyor. Uzmanlar, bu durumu açıklayan birkaç teori ortaya koydu. Gelin, odadan odaya geçerken yaşanan bu ilginç fenomenin altında yatan sebepleri birlikte inceleyelim.
Bilim insanları, insanların farklı bir odadan diğerine geçerken zihinlerinde bir “kaynak değişimi” yaşadıklarını öne sürüyorlar. Odaya adım attığınız anda, o mekânın sunduğu yeni uyarıcılar (renkler, sesler, insanlar), zihinsel süreçlerinizi etkiliyor. Bu durum, önceki odada düşündüğünüz veya odadan çıkarken aklınızda olan şeyleri unutuvermenize sebep olabiliyor. Bu tür bir “bellek silinmesi” yaşamak, çoğu zaman dikkat dağınıklığı veya anlık stres ile ilişkilendiriliyor. Bilim insanları, bu tür anlık unutkanlıkların normalde yaşanan bir kendiliğinden uygulama olduğuna inanıyorlar. Zihin, yeni bir odada, yeni bilgileri işlemeye odaklanırken, önceki düşünceleri üst üste koyamama durumu ortaya çıkıyor.
Odaya girmeden önce aklınızda ne düşündüğünüz önemli. Eğer bir düşünce zinciri üzerinde yoğunlaşmışken, birden odayı değiştirmek durumunda kalırsanız, zihninizdeki odak kaybı kaçınılmaz olacaktır. Uzmanlar, odanın kapısından geçerken, eski düşüncelerinizi “geri planda” bıraktığınızı ve o ortamdaki yeni duygu ve düşüncelerin ön plana çıktığını belirtiyor. Örneğin, mutfaktan oturma odasına geçtiğinizde aklınızdaki yemek tarifini unuturken, odanın içerisinde televizyon izleme ya da sohbet etme gibi düşüncelerle meşgul olmaya başlayabilirsiniz.
Böylelikle, odalar arasında yapılan geçiş, bellek işlevlerinizi de etkileyerek anlık unuttuklarınızın peşinde koşmanızı sağlayabilir. Ayrıca, herhangi bir nesneye ya da düşünceye odaklanmak yerine çevresel uyarıcılara yönelmek, bilinçli olarak izlediğiniz takip mekanizmalarını da devre dışı bırakacaktır. Bu da doğal olarak unuttuğunuz şeyleri artırabilir. Çoğumuz için, günlük yaşamda odadan odaya geçerken kafamızda yer eden düşünceleri her zaman bulmak, kayda değer bir hem sosyal hem psikolojik durum olarak kendini gösteriyor.
Çözüm önerileri arıyorsanız, bellek işlevinizi güçlendirmek ve dikkatinizi artırmak adına, birkaç basit strateji uygulayabilirsiniz. Odadan ayrılmadan önce, kendinize hangi eylemi gerçekleştireceğinizi hatırlatmak veya küçük notlar almak; unutkanlığınızı azaltabilir. Günlük planlamalarınızı ve özellikle fazla dikkat gerektiren işlerinizi yapacağınız yerleri iyi organize etmek, aklınızdaki düşüncelerin bellekte kalmasına yardımcı olacaktır. Unutmayın ki, zihnimiz aynı anda çok fazla bilgiyi işlemekten kaçınırken, kendini yeni bir ortamda bulduğunda anlık olarak dağılma riski taşır.
Sonuç olarak, odadan odaya geçiş sırasında yaşanan unutkanlık, birçok insanın gündelik hayatında karşılaştığı yaygın bir durumdur. Oda değişimi sırasında beynimiz, çevresel değişimlere odaklanırken, eski düşüncelerin unutulması da gerçekleşebilir. Dikkat, odaklanma ve çevresel uyarıcılar bu durumda belirleyici faktörlerdir. Unutmayın ki, zihninizde yerleşmekte olan düşüncelerinizi organize etmenin anahtarı, dikkat dağıtıcı unsurları bertaraf etmekten geçmektedir. Eğer sık sık bu durumu yaşıyorsanız, yalnız olmadığınızı bilmelisiniz; ancak yaşanan unutkanlık, dikkat ve zihin gücünüz üzerinde çalışarak üstesinden gelebileceğiniz bir durumdur.