İstanbul'un tarihi ve modern yapısıyla birleşen birçok mahallesi, zaman zaman beklenmedik olaylara sahne olmaktadır. Geçtiğimiz gece ise bu olayların en dramatiklerinden biri yaşandı. İddialara göre, gece saat 22:00 sularında başlayan yangın, bir gecekondu bölgesinde meydana geldi ve kısa sürede çevredeki diğer alanlara sıçradı. Yangın, hem yerel halkı hem de itfaiye ekiplerini alarma geçirdi.
Gecekondu yangınının nedenine dair henüz net bir bilgi paylaşılmamış olsa da, olay yerinde ilk incelemeleri yapan itfaiye ekipleri, yangının bir elektrik kontağından kaynaklanmış olabileceğini belirtmektedir. Yangının başladığı evin çevresindeki diğer yapıların da ahşap malzemelerden inşa edilmiş olması, alevlerin hızla yayılmasını kolaylaştırdı. Yangın başladığında mahalledeki sakinler, kahvaltı hazırlıkları yapıyorlardı. Kısa süre içerisinde yükselen dumanı gören vatandaşlar, hemen 112 Acil Çağrı Merkezine haber verdi. Hem itfaiye hem de sağlık ekipleri olay yerine hızla intikal etti.
İstanbul İtfaiyesi, yangına müdahale etmekte gecikmeyerek hızlı bir şekilde ekiplerini olay yerine gönderdi. Yangın söndürme çalışmalarında yaklaşık 10 itfaiye aracı ve 30’a yakın itfaiye çalışanı görev aldı. Yangının gücü karşısında itfaiye ekipleri, öncelikle alevlerin komşu gecekondu ve binalara sıçramaması için yoğun bir çaba harcadılar. Yüksek binaların arasında sıkışmış olan gecekondu yapıları, itfaiye ekiplerinin müdahale etmesini zorlaştırdı. Yangının kontrol altına alınması için saatler süren mücadele sonucunda, nihayet alevler tamamen söndürüldü, fakat yangında ciddi maddi zarar oluştu.
Yangın sırasında mahallede bulunan birkaç aile, zamanında tahliye edilmeleri sayesinde herhangi bir yaralanma yaşamadı. Ancak, hem yangından etkilenmiş hem de evlerini kaybetme tehdidiyle karşılaşan aileler için yerel yönetim devreye girerek hızlı bir şekilde geçici sığınaklar tahsis etmeye başladı. Bölgede yangın sonrası meydana gelen travmaların atlatılması için sosyal hizmet uzmanları, ailelere destek hizmeti sunmaya hazırlanıyor.
Yerel halk, yangının ardından büyük bir korku yaşarken, İstanbul'daki diğer gecekondu bölgelerinde yaşayan sakinler, bu olaydan ders alarak önleyici tedbirler alma konusunda daha dikkatli olmaya başladılar. Yangın sonrası gerçekleştirilen değerlendirmelerde, yoğun yapılaşmanın ve sıkışık yaşam alanlarının, bu tür kazalara zemin hazırladığı vurgulandı. Kentin afet ve acil durum yönetimi üzerine mevcut yapıların gözden geçirilmesi gerektiği belirleniyor.
Bölge sakinleri, yangının daha fazla can kaybına neden olmadan kontrol altına alınmasını bir şans olarak değerlendiriyor. Ancak, yangın sonrası yaşanan bu olayın, kentteki gecekondu bölgelerinde güvenlik başta olmak üzere, birçok açıdan bir yeniden değerlendirme gerektirdiği dikkate alınıyor. Afet öncesi ve sonrası durumların iyileştirilmesine yönelik projelerin hızlandırılması gerektiği vurgulanıyor.
Yangın sonrasında bölgedeki bazı aileler, kısa süreli de olsa konaklama ihtiyacı duydular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yangın bölgesinin acil ihtiyaçlarına yönelik hızlıca yardım çalışmalarına başladı. Ayrıca, sosyal yardımlaşma dernekleri de duruma kayıtsız kalmayarak, erzak ve giyecek yardımlarını ulaştırmaya çalıştılar. Mahalle sakinleri, o gece yaşananları yıllarca unutamayacaklarını belirtiyorlar.
Bu tür olaylar, kent yaşamının zor taraflarını gözler önüne seriyor. Gecekonduların bulunduğu alanlarda güvenlik önlemleri ve yangın tedbirleri, ilgili kurumlar tarafından gözden geçirilmeli ve gerekli düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. İstanbul'un büyüyen nüfusu göz önünde bulundurulduğunda, yangın gibi acil durumların önlenmesinde alınacak tedbirlerin hayati önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Duyğuların yoğunlaştığı böyle bir olayın geride bıraktığı izler, sadece maddi kayıplarla da sınırlı değildir. Yangın, mahallenin sosyal dokusunu, dayanışma ruhunu ve birlikte olmanın değerini bir kez daha hatırlatmıştır. Yerel halk, bu zorlu deneyimin üstesinden gelmek için birbirlerine destek olmaya ve yardımlaşmaya devam edeceklerdir. Önümüzdeki günlerde, yangının etkilerini azaltmak amacıyla bölgede yapılacak olan destek programları ve yardımlar, toplumun dayanışma gücünü pekiştirecek hamleler olarak değerlendirilecektir.