Gündemde büyük bir infial yaratan olay, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in mezarında yaşanan garip bir gelişme ile patlak verdi. Gülen’in mezarının camlarla çevrilmesi, terör örgütü içindeki miras ve vasiyet tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Bu durum, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, aynı zamanda FETÖ'nün liderlik yapısının ne denli çalkantılı olduğunu da bir kez daha gözler önüne serdi.
FETÖ, yıllardır devam eden hiyerarşik ve siyasi mücadelelerin gölgesinde varlığını sürdürüyor. Elebaşı Fethullah Gülen'in 2016’daki darbe girişiminin ardından ABD’ye kaçması ve Türkiye'de düzenlenen operasyonlarla birlikte örgüt, büyük darbe aldı. Ancak, Gülen’in ölümünden sonra yaşananlar, örgütün nasıl bir boşluğa düştüğünü ve liderlik konusunda yaşanan iç çatışmaları ortaya koyuyor. Mezarı çevreleyen cam yapısının oluşturulması, birçok FETÖ mensubu için, onun mirasının korunması mesajını taşırken, diğerleri için bu durum bir tehdit unsuru haline gelebiliyor.
Gülen'in ölümünün ardından, örgüt içinde kimin gerçek lider olacağı ve nasıl bir yol haritası izleneceği konusundaki tartışmalar hız kazandı. Mezardaki cam düzenlemesi, bu tartışmaların simgelerinden biri haline geldi. Bazı mensuplar, bu durumun bir tür sembolik liderlik iddiası olduğunu savunuyor. Diğer yandan, örgütün üst kademe mensuplarından biri, bu tarz bir düzenlemenin, Gülen’in öğretilerine aykırı olduğunu öne sürdü. Liderlik ve miras konusunda yaşanan bu krizin, örgütün çöküş süreciyle sonuçlanabileceği yorumları da yapılmakta.
Mezarı camlarla çevrelemek, sembolik anlamının yanı sıra, stratejik bir hamle olarak da değerlendiriliyor. FETÖ’nün geçmişteki hesabı ile günümüzdeki durumu arasında büyük bir uçurum var. Bir zamanlar güçlü bir toplumsal yapı oluşturan FETÖ, şimdi ise liderlik kavgaları ve iç çatışmalarla boğuşuyor. Bu bağlamda, camlarla çevrili mezar, Gülen’in ideolojisinin ne ölçüde sahiplenildiğini, hâlâ nasıl bir otorite kaynağı oluşturduğunu da gözler önüne seriyor.
Birçok gözlemciye göre, mezar etrafındaki bu değişiklik, örgüt üyeleri arasında “safların belirlenmesi” hikâyesinin bir parçası olarak yorumlanabilir. Herkes, kimin kiminle işbirliği yaptığını, kimin gerçek bir bağlılıkla örgüte hizmet ettiğini sorgulamaya başladı. Mezardaki cam kaplama, FETÖ'nün liderlik figürlerinin nasıl bir kimlik inşa ettiğini ve kimin kimin arkasında durduğunu simgeler hale geldi. Örgüt içinde farklı gruplar arasında bu cam yapı çevresinde yeni ittifaklar ve düşmanlıklar da doğabilir.
Sonuç olarak, FETÖ'nün elebaşı Fethullah Gülen'in mezarının camlarla çevrilmesi, yalnızca bir fiziksel değişiklik değil, aynı zamanda ruhsal ve ideolojik bir savaşı da simgeliyor. Örgüt, geçmişteki güç dengesini bulmaya çalışırken, liderlik konusundaki çatışmalarını çözmeye çalışıyor. Ancak görünüşe göre bu sorun, kısa vadede çözülebilecek gibi görünmüyor. Terör örgütü içinde yeni çatışmaların ve tartışmaların alevlenmesine neden olabilecek bu tür gelişmeler yaşanmaya devam edecek. FETÖ'nün geleceği, yalnızca bu tür liderlik ve miras meselelerine değil, aynı zamanda örgütün toplumsal yapı ve bağlılık düzeyinin ne denli sağlam olduğuna bağlı olacaktır.