Son dönemde yaşanan siyasi ve toplumsal çatışmalar, bir çok liderin ve aktivistin dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu bağlamda, Fidan'ın yaptığı çağrı özellikle dikkat çekici. Fidan, İsrail'in sürdürdüğü politikaları eleştirerek dünya halklarına sesleniyor ve "Artık uyanın" diyerek bir aman çağrısı yapıyor. Bu durum, hem politik hem de insani bir sorunun çözümüne dair dünyanın ne denli duyarsız olduğunu sorguluyor.
Fidan'ın çağrısı, dünya genelinde yaşanan krizlerin ve çatışmaların yanı sıra insan hakları ihlalleriyle ilgili bir farkındalık yaratma çabası olarak öne çıkıyor. İsrail'in uzun yıllardır Filistin halkı üzerindeki tutumu, dünya genelinde büyük tartışmalara yol açtı. Fidan, söz konusu sorunun yalnızca bir bölgesel mesele değil, aynı zamanda küresel bir vicdan meselesi olduğuna dikkat çekiyor. "Artık uyanın" diyerek, insanları sessiz kalmamaya ve farkındalık yaratmaya davet ediyor. Bu çağrı, sosyal medyada hızla yayılırken, birçok insanın fikrini değiştirmeyecek kadar uzun süre sessiz kalan uluslararası toplumun harekete geçmesi için bir uyarı niteliği taşıyor.
Fidan'ın çağrısına çeşitli sosyal medya platformlarında birçok kişi destek vererek bu konuda farkındalık oluşturmaya çalıştı. İnsanlar, Fidan'ın çağrısına yanıt vererek, toplumsal medyada hem destek mesajları göndermeye hem de kendi görüşlerini paylaşmaya başladılar. Bu tepkiler, dünyanın dört bir yanından gelen destek mesajlarıyla birleşince büyük bir harekete dönüşme potansiyeli taşıyor. Ancak, bu değişimin ne kadar süratli bir şekilde gerçekleşeceği ve ulusal hükümetlerin ya da küresel organizasyonların, bu konudaki yollarını ne ölçüde değiştirebileceği henüz belirsizliğini koruyor. Fidan'ın bağırışı, çoğu insan için yalnızca bir çağrının ötesine geçiyor. Bunun yanı sıra, insanlık durumunun bir özeti haline dönüşmekte. Çağrı, temelde insanların sadece izlemekle kalmamaları, eyleme geçmeleri için bir zorlama anlamına geliyor. Fidan, "İnsanlar gerçek sorunlar yerine etkileşimde bulunmaktan başka şeylere yöneldiler" diyerek mevcut durumu eleştiriyor.
Sonuç olarak, Fidan'ın "Artık uyanın" çağrısı, küresel düzeyde çok büyük bir etkiye yol açabilir. Ancak bunun için herkesin bu hareketi desteklemesi ve harekete geçmesi gerekiyor. Uygulanan politikaların değişmesi için gereken baskı, herkesin katkısıyla yaratılmış olacak. Fidan’ın çağrısı, sadece bir liderin sesi değil, milyonların gönlünden yükselen bir çığlık niteliği taşıyor. Duyulmadığında ve ciddiye alınmadığında ise, insanlık tarihi bir kez daha kayıplar yaşayabilir. Dolayısıyla, Fidan'ın çağrısını dikkate almak ve bu konuda harekete geçmek her bir bireyin vicdani sorumluluğudur.