Aydos Ormanı, İstanbul’un en değerli doğal alanlarından biri olarak bilinirken, geçtiğimiz günlerde meydana gelen yangın, hem bölge halkını hem de doğa severleri derinden endişelendirmişti. Ancak, itfaiye ve diğer kurtarma ekiplerinin etkili müdahaleleri sonucunda yangın söndürüldü ve ormanın zarar görmemesi için büyük bir çaba gösterildi. Özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte artan orman yangınları, çevresel sürdürülebilirlik açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Olayın ardından yapılan açıklamalar ve alınan önlemler, bu durumda ne kadar ciddi adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yangının çıkış sebebi henüz resmi olarak netlik kazanmasa da, bölgeyi ziyaret eden birçok vatandaş, çevredeki piknik alanlarında dikkatli olunmadığını ve ateşin ormanlık alana sıçramasıyla büyük bir yangına dönüştüğünü ifade etti. Orman Yangınlarına Karşı Mücadele Genel Müdürlüğü ekipleri, çıkan yangına müdahale etmek için hemen harekete geçerek, helikopter ve yangın söndürme araçlarıyla bölgeye ulaştı. Üç gün süren yoğun çabalar sonucunda, alevler kontrol altına alındı ve yangının büyümesi engellendi. Güçlü rüzgarlar, alevlerin yayılmasını zorlaştırırken, 20'den fazla itfaiye aracı bölgedeki yoğun mücadeleye katıldı.
Yangının söndürülmesi sonrası, ormanın durumu hakkında ilk değerlendirmeler yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, valilik ve yerel yönetim, yangının neden olduğu zararı değerlendirmek üzere uzman ekipler görevlendirdi. Yangının meydana geldiği alandaki flora ve fauna üzerinde yapılan incelemeler, bölgenin ekosistemine yönelik olumsuz etkilerin sınırlı kaldığını gösterdi. Ancak, yangının yarattığı tahribatın sürdürülebilir orman yönetimi açısından yeni önlemlerin alınmasının gerekliliğini bir kez daha hatırlattığı ifade edildi. Yetkililer, piknik yapanların ve ziyaretçilerin ateşle ilgili kurallara riayet etmesi gerektiğinin altını çizerken, orman alanlarında denetimlerin artırılacağını duyurdu.
Yangın söndürme çalışmalarına katılan ekiplerin ormandaki diğer doğal kaynakların da korunmasını sağlamak için ormanlık alanlarda daha fazla eğitim alacağı ve yerel halkla birlikte iş birliği içerisinde çalışmalar yapılacağı aktarıldı. Bunun yanı sıra, Aydos Ormanı’nın korunması için sosyal medya üzerinden de bilgilendirme kampanyalarının başlatılacağı açıklandı. Bu sayede, halkın bilinçlendirilmesi ve orman yangınlarıyla ilgili farkındalık oluşturulması hedefleniyor.
Aydos Ormanı’ndaki bu yangın, küçük bir kıvılcımın ne denli büyük bir felakete yol açabileceğini bir kez daha gösterdi. Herkesin dikkatli olması gerektiği bu gibi durumların, doğal alanların korunmasında büyük bir rol oynadığı aşikâr. Umarız ki, bu tür felaketler bir daha yaşanmaz ve Aydos Ormanı, İstanbul’un akciğeri olarak yaşamaya devam eder. Yangın sonrası yapılan değerlendirmeler, sadece Orman Bakanlığı değil, aynı zamanda vatandaşlar için de bir ders niteliği taşıyor. Doğayı korumak ve gelecek nesillere aktarabilmek adına atılacak her adım büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, Aydos Ormanı’ndaki yangın, bölgeye büyük bir darbe indirmiş olsa da, yetkililerin etkin müdahalesi ve toplumsal bilincin artmasıyla birlikte zararın en az seviyeye indirildiği bir gerçektir. Şimdi dikkatlerimiz, Aydos Ormanı'nın yeniden hayat bulması ve gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için alınacak önlemlere odaklanıyor. Ormanda yaşayan canlılar, doğanın döngüsü ve insanların ormanlık alanlarla kurduğu ilişki açısından, bu olayın daha büyük bir farkındalığa vesile olmasını umuyoruz.