Son yıllarda Türkiye’de kadınların ekonomik yaşamda daha fazla yer alması için çeşitli reformlar gündeme geldi. Bu bağlamda, ev hanımları için emeklilik hakkı tanıma konusu, toplumun her kesiminden yoğun ilgi görüyor. 2025 yılında ev hanımlarına emeklilik hakkı tanıyan düzenlemenin detayları ve Meclis’e sunulup sunulmayacağı, aile bütçesi üzerinde önemli bir etki yaratabilecek bir konu olarak ön plana çıkıyor.
Ev hanımları, ailelerinin geçimini sağlamak, çocuklarını yetiştirmek ve ev işlerini yürütmek gibi pek çok sorumluluğa sahiptir. Ancak, topluma sağladıkları katkılar kayıtlara geçmediği için emeklilik hakları bulunmamaktadır. Birçok ev hanımı, yıllarca süren fedakarlıklarının ardından sosyal güvenlik sisteminden yoksun kalmaktadır. Bu durum, büyük bir hak kaybı anlamına gelmektedir. Uzmanlar, ev hanımlarının emeklilik hakkının tanınmasının sadece onlara değil, tüm aile yapısına olumlu katkılar sağlayacağını belirtmektedir.
Buna ek olarak, evde yürütülen işlerin ekonomik değerinin görmezden gelinmesi, kadınların sosyal güvenceden yoksun kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, ev hanımlarına emeklilik hakkı tanınması feminist hareketler tarafından da güçlü bir şekilde desteklenmektedir. Kadınları güçlendirmek ve ekonomik hayata dahil etmek için atılacak bu adım, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından da önemli bir kazanım olacaktır.
Gerek sosyal medya platformlarında gerekse de çeşitli platformlarda, ev hanımlarına emeklilik hakkı ile ilgili tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. 2025 yılında yürürlüğe girmesi beklenen düzenlemenin detayları henüz tam olarak belirlenmiş değil. Ancak, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın hazırladığı taslak üzerinde çalışmaların sürdüğü belirtildi. Taslakta, ev hanımlarının emeklilik hakkından faydalanabilmesi için belirli yaş ve çalışma süre koşullarının yer alacağı öngörülüyor. Örneğin, ev hanımlarının en az 10 yıl süreyle belirli bir prim ödemesi gerekeceği gündemde.
Meclis’e sunulması beklenen bu düzenleme, kamuoyunda geniş bir destek bulmuştur. Kadın dernekleri ve sosyal hizmet kuruluşları, ev hanımlarının hakkının tanınmasını isteyen kampanyalar yürütmektedir. Ayrıca, çeşitli araştırmalar, emeklilik hakkı tanınan ev hanımlarının sosyal güvencelerinin artacağını ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanacaklarını ortaya koymaktadır. Bu durumda ekonomik büyümeye de kayda değer bir katkıda bulunabilir. Ev hanımlarının sosyal güvenceden faydalanmaları, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde olumlu bir etki yaratması beklenmektedir.
Sonuç olarak, ev hanımlarına emeklilik hakkının tanınması, sadece bireysel emeklilik değil, aynı zamanda toplumun genel refah seviyesinin yükselmesine katkı sağlayan kritik bir adım olacaktır. 2025 yılında yürürlüğe girmesi planlanan bu düzenlemenin tüm kadınları kapsayarak hayata geçmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde de önemli bir aşama olacaktır. Meclis’te görüşülüp görüşülmeyeceği merakla beklenirken, ev hanımlarının beklentileri de giderek artmaktadır.